25 Kasım 2018 Pazar

Kader Kapımızı Çalıyor...


“Sizler onu yitirmediniz, kazandınız. Ayrıca o, sonsuzluğa değin değerini yitirmeden, şimdiden bütün çağların büyükleri arasında yerini almış bulunuyor…” Beethoven’in çağdaşı, Viyana’lı şair Franz Grillparzer’in söylediği bu sözler, büyük bestecinin ölümünün üzerinden yaklaşık iki yüzyıl geçmesine karşın, hâlâ geçerliliğini koruyor, bizleri heyecanlandırıyor.

6 Mart 2018 Salı

Köpek Sevgisi

Bizim evin yanında büyük bir park var, orası özgür dolaşan sokak köpekleriyle dolu. Dün, bütün gün onlarla beraberdim, biraz sohbet ettim köpeklerle. Hayat hikâyelerini sordum, önemli bir kısmı sahipleri tarafından terk edilmiş köpeklerdi. Hepsini şöyle bir süzdüm, “Neden?” diye sordum. İçlerinden en ufaklarından birisi, çelimsiz ama çok sevimli olanı cevap verdi, “Bakamadıklarını söylediler, halbuki durumları çok iyiydi,” dedi. “Haylaz bir çocukları vardı, onu yola getirmek ve oyalamak için almışlardı beni, ama çocuk hevesini alınca, kıçıma tekmeyi vurup sokağa attılar.”

17 Eylül 2016 Cumartesi

Kara Tren Gelmez Mola

Geçtiğimiz haftalarda çok sevdiğim eniştemin vefatı nedeniyle İstanbul'a taziye ziyaretine gittim. Bu seyahatim için Yüksek Hızlı Treni (YHT) kullandım. Dönüş yolculuğuna başlamak için trene bindiğim zaman değişik duygular içerisindeydim. Acılı bir eve ziyarette bulunmuş, akrabalarımla görüşmüş, geçmiş günleri yad etmiştik. İki günün oluşturduğu duygu yükü çok fazlaydı. Tren Pendik’ten hareket ettikten sonra pencereden dışarısını seyretmeye başladım. Akşamın karanlığı henüz çökmemiş, Güneş batmaya başlamış, ışınları evlerin çatısından yansıyordu. İstanbul’un banliyölerini oluşturan ev ve iş yerlerinin arasından geçiyordu tren. Bir an kendimi hızla geçen elektrik direklerini sayarken buldum. Yıllar öncesine, çocukluğuma gitmiş, kara trenle Adana’dan Erzurum'a yaptığımız seyahatleri hatırlamıştım.

10 Haziran 2015 Çarşamba

Kadının Bedeninin Özgürleşmesi; Carmen Operası

18.yüzyılın ikinci yarısında saraylarda ve malikanelerde yapılan müzik ile duvarların arkasında halkın yaptığı müzik ve gösteriler arasında önemli farklar vardı. Halk vur patlasın, çal oynasın mantığı ile kadınlı erkekli gruplar halinde dans ederek müzik yapıyordu. Soylular bu eğlenceleri gıpta ile izliyorlar ama yerleşmiş kalıpların dışına çıkamıyorlardı. Bir süre sonra halkın müziği duvarları aşarak sarayların ve şatoların içine girdi. Soylular kendilerine dayatılan geleneksel çemberi kırarak, yapmacıklıktan uzaklaşıp, gösterişin yanına erotizmi de koydular. O zaman yapılan danslarda ve müzikte erotizm çok fazlasıyla ön plandadır.

9 Mayıs 2015 Cumartesi

Leningrad Senfonisi; Faşizme Karşı Savaşın Simgesi Olan Büyük Eser

9 Mayıs 2015, tarihin gördüğü en kanlı savaş olan İkinci Dünya Harbinin sona erişinin 70.yıldönümüdür. Savaşa katılan ülkelerde büyük coşku ile kutlanan 9 Mayıs, faşizme karşı savaşın bir simgesi olmuştur. Bu savaş, tarihin akışına yön vermiş, sonuçları ile önemli değişimlere yol açmıştır. Her geçen yıl bu savaş hakkında yüzlerce makale ve kitap yayınlanmaktadır.

21 Nisan 2015 Salı

Bestecinin Hezeyanından Doğan Büyük Eser "Fantastik Senfoni"

Vahşi ve yürekten gülen, aynı zamanda soğuk ve itici biri. Hep yere bakan antipatik bir kişilik. Çok kültürlü. Şöyle bir sözü var, "Müzikte tek bir Tanrı var; Bach, Mandelssohn ise onun havarisi".  Ama bu kadar övdüğü Mandelssohn ise onun için ne demiş? "Beni hasta ediyor, çünkü  o kadar kültürlü bir insan olmasına karşın, o kadar da kötü besteliyor". Mandelssohn haklı mı? Bence değil. Kimden bahsediyorum biliyor musunuz? Hector Berlioz. 1803-1869 yılları arasında yaşayan ünlü Fransız bestecisi.

15 Mart 2015 Pazar

Enigmanın Çözülmesi Savaşı Erken mi Bitirdi?

Hafta sonu ailece vizyondaki filmlerden "Imitation Game: Enigma"yı izledik. Yönetmeni Martin Tyldum. Başrol oyuncuları ise Benedict Cumberbatch ve Keira Knightley. Film sıkılmadan izleniyor. Oyuncuları çok iyi. Özellikle Benedict Cumberbatch, çok iyi rol yapıyor. Filmin konusu kısaca şöyle. Almanların kullandığı şifreleme sistemi olan Enigmanın çözülmesini anlatıyor. Bu şifreleme sistemini çözen ekibin başındaki Alan Turing, kullandığımız bilgisayarların babası sayılıyor. Bilim tarihinde de bu anlamda çok önemli bir yeri var. Ancak cinsel tercihi nedeniyle oldukça sıkıntı yaşıyor. Film kısmen bu konuyu da gündeme getiriyor. Benim asıl tartışmak istediğim nokta İkinci Dünya Harbi ile ilgili yapılan yorumlar. Burada büyük bir bilgi kirliliği ve tarihsel saptırmalar var. Bu konudaki bazı görüşlerimi yazmak istiyorum.